Buraya 2 ayda bir yazarak çok heyecanlı bir platform oluşturabilirim gerçekten de!!! Ya da yeni bir "challange" olarak bunu mu denesem??
Bayram geldi geçti. Tüm haftayı birleştirerek; ama Pazartesi sabahı saat 9:15'te facetime üzerinden iş takibi yapmak suretiyle, 9 gün tatil yaptım. Dinlendim dinlenmesine. Bilgisayarımı almıştım yanıma işleri biraz toparlarım ümidiyle, onu yapamadım pek. Parantez açarak hazırladığım bavulu anlatmam lazım!!
Cuma akşamı epey geç saatte çıktım ofisten. Eve gittim, bavulumu hazırlamaya başladım, eşim daha sonra gelecekti. Garantiye almak için önce laptopumu yerleştirdim. 1-2 pantolon, 4-5 t-shirt, 1-2 uzun kollu bluz, çorap, çamaşır, ayakkabı, makyaj-temizlik malzemeleri, kitap, şarj aleti ekledim. Gönül rahatlığıyla bavulu kapattım, hızlıca duş aldım, bir şeyler atıştırdım ve otobüs için hazırdım artık. Evden çıktık, terminale doğru yürürken bir baktım insanlar şort giymiş, terlik giymiş. "ben şortla terlik almadım yanıma" dedim eşime, yapacak bir şey yoktu o saatte. Biraz daha sonra durdum, "ben yanıma MAYO almadım!!" dedim. Güldü sadece... Neyse ki yazlık eve gittiğim için orada da birkaç kıyafetim var. Civarda alışveriş yapacak da bol bol yer var. Cumartesi günü anneciğimle gittik, eksiklerimi aldık da denize girmek için Sevgilimi beklememe gerek kalmadı!! :))
Sonuç olarak eş dostla güzel geçti tatil. Döndük, sonraki hafta sonu Uziciğin doğumgünü için İstanbul'a gittik. Bu sefer uçakla gittiğimiz için fazla yormadı yolculuk. İki yaşına girdi maymun yaa.. Nasıl da şeker bir şey oldu. Konuşamıyor ama işaretlerle ne istediğini anlatabiliyor artık. Hediyeler geldikçe sevinse de aklı masanın üstündeki lolipoplarda kaldı :)
İş yoğun temposuyla devam ediyor tabii ki.. Kazakistan'da şube açıyoruz, o yüzden bu aralar Türkiye'den çok Kazakistan saatiyle yaşıyorum. Tatile bilgisayar götürdüm diye işkoliklikle suçlamayın beni sakın, o kadar büyük keyif alıyorum ki. Sonuçta dünyayı kurtarmıyorum, alt tarafı iki yazışma yapıyorum; ama o kadar mutlu ediyor ki beni. Bazen çalışırken mutluluktan gözlerim doluyor, yeni bir şey öğrendiğim için. Gidip ofisteki herkesin boynuna sarılasım geliyor!! Gülmeyin noolur...
İnanmazsınız Ağustos ayında iki kitap okudum. Hepsi de yollarda bitti. Çok edebi kitaplar değil ama bazen böyle sabun köpüğü hikayelere de ihtiyacınız oluyor.
Cuma akşamı epey geç saatte çıktım ofisten. Eve gittim, bavulumu hazırlamaya başladım, eşim daha sonra gelecekti. Garantiye almak için önce laptopumu yerleştirdim. 1-2 pantolon, 4-5 t-shirt, 1-2 uzun kollu bluz, çorap, çamaşır, ayakkabı, makyaj-temizlik malzemeleri, kitap, şarj aleti ekledim. Gönül rahatlığıyla bavulu kapattım, hızlıca duş aldım, bir şeyler atıştırdım ve otobüs için hazırdım artık. Evden çıktık, terminale doğru yürürken bir baktım insanlar şort giymiş, terlik giymiş. "ben şortla terlik almadım yanıma" dedim eşime, yapacak bir şey yoktu o saatte. Biraz daha sonra durdum, "ben yanıma MAYO almadım!!" dedim. Güldü sadece... Neyse ki yazlık eve gittiğim için orada da birkaç kıyafetim var. Civarda alışveriş yapacak da bol bol yer var. Cumartesi günü anneciğimle gittik, eksiklerimi aldık da denize girmek için Sevgilimi beklememe gerek kalmadı!! :))
Sonuç olarak eş dostla güzel geçti tatil. Döndük, sonraki hafta sonu Uziciğin doğumgünü için İstanbul'a gittik. Bu sefer uçakla gittiğimiz için fazla yormadı yolculuk. İki yaşına girdi maymun yaa.. Nasıl da şeker bir şey oldu. Konuşamıyor ama işaretlerle ne istediğini anlatabiliyor artık. Hediyeler geldikçe sevinse de aklı masanın üstündeki lolipoplarda kaldı :)
İş yoğun temposuyla devam ediyor tabii ki.. Kazakistan'da şube açıyoruz, o yüzden bu aralar Türkiye'den çok Kazakistan saatiyle yaşıyorum. Tatile bilgisayar götürdüm diye işkoliklikle suçlamayın beni sakın, o kadar büyük keyif alıyorum ki. Sonuçta dünyayı kurtarmıyorum, alt tarafı iki yazışma yapıyorum; ama o kadar mutlu ediyor ki beni. Bazen çalışırken mutluluktan gözlerim doluyor, yeni bir şey öğrendiğim için. Gidip ofisteki herkesin boynuna sarılasım geliyor!! Gülmeyin noolur...
İnanmazsınız Ağustos ayında iki kitap okudum. Hepsi de yollarda bitti. Çok edebi kitaplar değil ama bazen böyle sabun köpüğü hikayelere de ihtiyacınız oluyor.
2 ay sonra yazacağım postumda bu kitapların da özetini geçerim ;)
İşte şimdilik bu kadar. Yeniden yazmak güzel, keşke daha çok yazsam, yazsak..
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder