24 Eylül 2010 Cuma

Düğün Hazırlıkları - IX ~ Son Haftaya Girerken

Bu hafta düşündüğümün aksine çok sakin geçti. Pazartesi ayakkabımı aldım işte, Çarşamba gelinlik provam vardı, dün akşam ise gayet sakin, herşey hazırmış gibi işten çıkıp eve döndük. Oysa ki gerçekler öyle değil...

Gelinlik provam rahat geçti bu sefer. Tül ile kumaşı ayırmış oldukları için rahat çalışabildik. İç eteğimin tüllerinin üst 2 katını kestik, bir de gelinliğin kendine ait 2 kat tül vardı, onun da bir katını kestik. Kulağa ne kadar korkunç gelse de eteğim daha düzgün oldu, en azından önündeki potluk kayboldu. Ayakkabılarımı almış olduğum için gelinliğimin boy ölçüsünü de tam olarak alabildik. Ayrıca bir önceki provadan beri aklımda olan duvağımı da deneme fırsatı buldum. Cumartesi günü bana örnek bir duvak vermişlerdi; fakat ben kendi duvağımın uzunluğunu merak ediyordum. Çarşamba günü kendiminkini taktım, çok da beğendim..

Bu arada Çarşamba günü nasıl yağmur yağdı size anlatamam. Ofiste oturuyorduk, saat 16 gibi hava bir karardı, bulutlar bir toplandı, ardından deli gibi yağmur yağmaya başladı. Sırf damlalar düşse yine neyse, deli gibi gök gürlüyor. Bizim ofiste odaların kapıları camdan, yemin ediyorum bir ara kapının birinin sesten patladığını zannettim!!.. Saat 6'ya geldiğinde gök gürültüsü ve yağmur biraz dinmişti; fakat yolları sel götürüyordu. Taksiyle La Bianca'ya gittim, prova 45 dakika kadar sürdü. Çıktığımda yağmur epey azalmıştı, hava da iyice kararmıştı artık. Eve dönmek için ya otobüsle Kızılay'a gidip, Kızılay'dan 2. otobüse binecektim, ya da Ayrancı'ya kadar yürüyüp dolmuşa binecektim. Yağmurda yürüme fikri çok hoşuma gitti bir anda, kulağımda mp3 ile ve başladım Cinnah'ı tırmanmaya. Yarım saatte de yürüdüm yani ayağımda topuklularla :D

Dün akşam ise yapacak bir işimiz yoktu, bu yüzden bütün gün "akşam ne yapabiliriz" diye düşündüm; ama birşey gelmedi aklıma. Gerçi şimdi keşke Kızılay'a gidip gündelik kahvaltı takımı baksaydım diyorum; neyse... Perşembe iş çıkışı Sevgilimle biraz araba sohbeti (Zurna'nın içinde oturarak sohbet etme) yaptıktan sonra evlere yöneldik. Çok acıktığım için yemeğimi yedim hemen ve uzun zamandır ertelediğim yürüyüşüme çıktım.

Yürüyüşten maksimum fayda sağlamak için şöyle bir  güzellik yaptım,
Extra Gel'imi sürdüm bacağıma ve (lütfen gülmeyelim) üst bacağımı streç film ile sardım. Bir yerde bu şekilde yürüyüşün selülitlere birebir olduğunu okumuştum. Extra Gel yerine vazelin de sürebilirsiniz bu arada. Bacağım sarılı şekilde 3 tur attım sitede, yaklaşık 45 dakika ve streç filmi çıkardığımda içi terden sırılsıklamdı. Ayrıca dün giydiğim pantolonun bugün daha rahat olduğunu hayretler içerisinde farketmiş bulunmaktayım :)))


Dün Zurna sohbetleri sırasında Sevgilimle nikah şekerlerimizi konuştuk. Nikah şekeri çoğu zaman içi yenmeden bile atılıp gider. Biz de bu yüzden kalıcı birşey olsun istedik ve TEMA Vakfı'na bağış yaparak kendimize ait bir orman oluşturalım istedik. Fakat bugün internette bulduğum muhteşem şeylerin de düğünümüze dahil olmalarını istiyorum.. Bir yandan da geç kaldık tabi bu şeker şeyler için...
Naapsak naapsaaaaakkk???

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder