24 Haziran 2013 Pazartesi

20 Haziran 2013 Perşembe

Adam Gibi Adam


Bugün çeşitli işler için dışarıdaydım, koşturdum sürekli.

Bir bankaya gittim evrak almaya. Karşımdaki bizim ofise hep gelen giden birisi, sohbet de ederiz. Beni sordu, ofiste hangi işlerle ilgilendiğimi falan (her taşın altından çıktığım için insanlar sorma ihtiyacı hissediyor genelde). Bir bankacı olarak bizim ofiste en çok muhatap olduğu kişi CFO'muz tabii ki. Ben de kendisiyle epey içli dışlıyım ya..

"Adam gibi adam", dedi onun için. "Bizim sektörde iyiyken herkes seninle birliktedir ve iyidir; ama bir yanlışın olsun arkana baktığında kimseyi bulamazsın. Arkanda duran birisinin olması çok önemli, adam bunu yapıyor, insana güven veriyor" dedi.

Doğru, çok doğru. Ve bence bir insandan öğrenilebilecek en güzel şey bu...

Sevgiler..

17 Haziran 2013 Pazartesi

Ne Yapıyorsun??


Gerçekten,

ne yapıyorsun?

ne istiyorsun?

her şeyin yok mu? para, güç, iktidar, kendini sana adamışlar, şakşakçılar?

evler, arabalar, gemiler, şirketler, daha bilmiyorum neler..

yetmiyor mu bunlar sana

mutlu mu oluyorsun bu görüntülerden? cidden soruyorum haz mı alıyorsun?

ama yeter, artık yeter... kardeşi kardeşe dövdürtme.. yarın öbür gün sen gitsen de kalsan da bu polis halkın polisi. Peki nasıl bakacak halkının yüzüne? Benim evime hırsız girse, bana tecavüz edilse, ben şiddete maruz kalsam, duygusal olarak en zayıf olduğum anlarda nasıl sığınacağım onlara? Benim kardeşimi öldürmüş, sakatlamış, yıpratmış, incitmiş bir kuruma nasıl güvenebilirim?

yapma..
alçakgönüllü ol..
kabul et..
git..

13 Haziran 2013 Perşembe

İsimler ve Kader

İnanır mısınız isimlerin kaderi de belirlediğine? Tabi ki hepimiz bir yere kadar inanıyoruz ki, çocuğumuza isim seçerken anlamı "korkak" olan bir kelimeyi seçmiyoruz. Bu blogun ismi de kaderini çizmiş meğer:

Küçük bir öykü bu
Küçük bir herkesin başından geçen

Hani canım bir kadın
Ve bir erkek varmış
Ayrılmadan önce
Birbirini çok çok çok seven

Hiç ayrılmayacakmış gibi
Hiçbir sey yapmadan
Sadece düşleyen

İşte öyle bir kesit
Minik bir parantez
Tirnak içinde hepimizin başından geçen
Bildik o küçük küçücük öykülerden

Küçük bir öykü bu
Herkesin başından geçen
Hay allah ne oldu dedirten
Gül gibi geçinip giderken

Küçük bir öykü bu
Küçük bir herkesin başından geçen

Hani canım bir kadın
Ve bir erkek varmış
Ayrılmadan önce
Birbirini çok çok çok seven

Her şey yolundaymış gibi
Sırtüstü uzanıp keyfini düşünen

İşte öyle bir kesit
Minik bir parantez
Tirnak içinde hepimizin başından geçen
Bildik o küçük küçücük öykülerden

Küçük bir öykü bu
Herkesin başından geçen
Hay allah ne oldu dedirten
Gül gibi geçinip giderken

7 Haziran 2013 Cuma

#direntürkiye

10 gündür değişik bir dönemden geçiyoruz. Sonucu ne olur bilinmez; ama tarihe tanıklık ediyoruz. Bu rüzgarın lehimize sonuçlanmasını; kendi geleceğimiz, çocuklarımızın geleceği, tutuklu gazeteciler, faili meçhul cinayetler, haksızlığa uğradığını düşünenler, hayatını gönlünce - kendi tercihleri doğrultusunda özgürce yaşayamadığını düşünenler, parkta sevgilinin omzuna yasladığı başının saçlarını okşamayı sevenler, akşamları birer keyif birası içenler için huzur dolu günleri getirmesini ümit ediyorum.

Geçen hafta sonu biz de Güvenpark'taydık. Üzerinden neredeyse bir hafta geçti; ama herşey o kadar canlı ki zihnimde. Güvenpark'ın neredeyse bütününü saran kusmuk kokusu, dört bir yandan atılan gaz bombaları, polisin bizi kıstırmak için sağdan sola, soldan sağa yer değiştirmesi, her şeye rağmen insanların coşkusu, umutla parlayan gözleri. Biz yalnızca gaz bombası yedik bolca, tazyikli su ile savrulma şerefine erişemedik. Şiddetin azı çoğu yok bana sorarsanız, bir kıvılcıma bağlı başlangıcı ve hepsinin tohumu nefret. Ama burada yaşanan neyin nefreti, kime karşı?

Güzel olan o tarafta şiddet arttıkça bu tarafta dayanışmanın ve kardeşliğin artması. Başka zaman olsa birbirine pek de ılımlı yaklaşmayacak gruplar ortak bir gaye için el ele veriyor. Gezi Parkı direnişi elbet bir gün sona erecek, dilerim o günden sonra da bizler gerek sporda, gerek siyasette bu kardeşliği yaşatmayı başarabiliriz.

Tüm bunların dışında, bugün benim doğum günüm. Adettendir ya, her sene bir bilanço çıkarılır. 7 Haziran 2012 ile 7 Haziran 2013 tarihleri arasında çok şey değişti benim açımdan. En önemlileri iş hayatımdaki değişikliklerdi. Çalıştığım şirkette çok daha aktif rol oynamaya başladım. Çok şey öğrendim, bunda patronlarımın katkısı çok büyük. Öyle müthiş insanlarla çalışıyorum ki, bilgileri, görgüleri, zarafetleri karşısında her gün hayrete düşüyorum, kalbimin taşmasına, gözlerimin dolmasına engel olamıyorum. Abarttığımı düşünebilirsiniz, bense sadece çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

Bu işe başlarken istediğim tek şey öğrenmekti. 7 Haziran 2012'deki "Birço" ile aramda çok fark var bugün. Yine de hala eksiğim, hala cahil. Umarım 7 Haziran 2014'te bugünkü halimden çok daha ileride olduğumu yazabilirim.

Kendime karşı acımasızmışım. Sanırım bu özelliğimi pek kolay terk edemeyeceğim. Doğrusunu yanlışını bilmem, ben kalbimle yaşıyorum. Etrafımda insanların ad-soyadlarını söyler gibi yalan söylediklerine şahit oluyorum. Hem de öyle basit şeyler için ki.. Bu durum alışkanlığı gösteriyor, yadırgamamayı ve beni çok korkutuyor açıkçası.

Güvenebildiğiniz birisi var mı etrafınızda? Tek, TEK bir kişi... Sanırım benim güvenebildiğim tek varlık şu anda da kollarımın arasında olan bilgisayarım. Çok komik ama geçtiğimiz bir yıl boyunca hüznümü de, sevincimi de en yoğun onunla yaşadım ve işte yine bu yüzden, bu gece, bu saatte onunla duyurmak istedim sesimi. Evet çok zavallı bir durumdayım, farkındayım, bu durumun nedenlerini de bilahare konuşuruz; fakat birlikteliğimiz artarak devam edecek gibi görünüyor.

Neyse, diyeceğim şu ki; çevrenizde güvenebileceğiniz TEK BİR kişi dahi varsa çok şanslısınız demektir. BİR kişi olsun gözlerinizin içine bakarak "iyi ki varsın" diyorsa çok şanslısınız demektir. Hele bu iki kişi tek bir "bünyede" toplanmışsa sırtınız yere gelmez demektir.

Sizlere coşkudan kalbinizin taşacağı, mutluluktan gözlerinizin dolacağı, vücudunuzun sevgi ve heyecandan sımsıcak olacağı, gazsız, güneşli günler dilerim.

O günlere az kaldı #direnturkiye!!!!