31 Ağustos 2010 Salı

Ev Tadilatı - II

SONUNDAAAA!!!!!
Sonunda kabuslarım bitti, günlerim aydınlığa, gecelerim huzura kavuştu! Evet, koltuk takımımızı aldık sonunda ve 3,5 hafta gibi kısa bir süre içerisinde içine gömülmeyi planlıyoruz :)

Bu haftasonunun Zafer Bayramı ile birleşmesi bizim için büyük bir fırsat oldu. Cumartesi günü çalışıyordum. Saat 2'de ofisten çıktım, Sevgilimi evden aldım ve yönümüzü Siteler'e çevirdik. Siteler'in hemen girişinde büyük bir Doğtaş mağazası var. Biz aslında Doğtaş'ın İstanbul Yolu üzerindeki mağazasını gezmiştik ve felaket ötesi ürünler karşısında hayal kırıklığına uğramıştık. Buraya da girme niyetimiz yokken son anda fikir değiştirdik ve kapıdan girer girmez gördüğümüz modele vurulduk. Bkz. Resim :)))
Aldığımız takım bunun aynısı; fakat yerimiz az olduğu için tek berjer aldık. İleride sığdırabilecek gibi olursak veya evin duvarını öne çıkartırsak ikinciyi de alırız :) Koltuklar çok rahat (tam etamin yapmalık) içine bir gömülüyorsunuz ki, oooh öylece uyu... Sırt yastıkları çok şık, içinde mavi tonları olduğu için perdelerde de mavi kullanabiliriz. Duvarların rengi Filli Boya'nın Kum Beji rengi olacak. Halı da hepsini toparlayan birşey olabilir. Hatta şimdi aklımdan koyu lacivertler falan geçiyor.. Bakalım...

Evet, koltuk takımımızı ilk görüşte çok beğendik; ama hemen karar vermeyelim tüm Siteler'i dolaşalım istedik. Ne var ki birçok mağaza gezmemize rağmen değil beğenmek, üzerine oturup denediğimiz ikinci bir takım bile olmadı. Tabi Siteler'i sırf koltuk takımına bakarak dolaşmadık, aklımızın diğer köşelerinde yatak odası takımı, yemek masası da vardı. Geçen sene beğendiğimiz yatak odası takımının durup durmadığını görmek için Yataş'a gittik. 3 katlı Yataş mağazasının ikinci katında duruyordu geçen sene. Biz de bu yüzden mağazaya girer girmez 2. kata çıktık, takımımızı göremeyince de büyük hayal kırıklığı yaşadık. Belki başka birşey beğeniriz düşüncesiyle tüm katları gezdik; ama hiçbiri gönlümüzü çelmedi. Burnumuzu çeke çeke çıkışa yöneliyorduk ki, mağazanın diğer köşesinde gördüm yatak odamızı. Yatakbaşı, gardrobu, iki komidini ve aynalı şifonyeriyle hayallerimizdeki gibiydi. Hemen gittik, satıcıyla konuşmaya başladık, iyi bir pazarlık da yaptık ve ertesi gün ailelerle gelmek üzere sözleştik. Siteler'den çıkmadan önce Doğtaş'a da tekrar uğrayıp ertesi gün ailelerle geleceğimizi söyledik ve çok acıkan karınlarımızı doyurmak için Ankamall'a koştuk, neşe içinde :)

Pazar günü hızlı başladı. Bizim evin şu an için en acil tadilat konusu elektrik ve su tesisatı. Sonuçta onlar yapılmadan ne boya olur, ne fayans takılır, ne de tesisatın mevcut haliyle o evde yaşanır. Babama arama konusunda günlerdir baskı yapıyor olmamıza rağmen son dakikacılığımızla elektrikçiyi pazar günü gelmeye ikna edebildik. Pazar sabahı 11'de kalktım, 11:30'da elektrikçi bizim evdeydi, o derece :) Giyindik, hazırlandık 43 numaramıza gittik. Ustaya tek tek yapılacakları gösterdik, o da olurunu olmazını söyledi, anlaştık. "Ne zaman başlayabilirsiniz" diye sorduk, "Haftaya cuma" diyince annemin saçları diken diken oldu!.. Uzun süren gerginlikten sonra onu da kabul ettik ve az sonra gelecek olan su tesisatçısını beklemeye başladık. Bu arada Sevgilim ailesiyle geldi, onlarla konuştuk, yerleşim planı düşündük. Su tesisatçısı gelince ona da yapılacak işleri gösterdik; ama fiyatta anlaşılamadı bir türlü. Biz adamlara yine de başlayın dedk; fakat ertesi gün adamlar geciktiler. Babam da hemen arayıp hiç gelmeyin dedi, böylece su maceramız başlamadan bitti.

Gelecek gidecek kimse kalmayınca biz de iki aile konvoy halinde Siteler'e gittik, beğendiğimiz takımları göstermek için. Bizim beğendiklerimizi aileler de çok beğendi ve hem koltuk takımımızı hem de yatak odamızı aldık :) Hem kutlama hem de yorgunluk atmak için maaile yemeği bizde yedik, Tadım'dan pizza söyledik, çatal bıçak bile kullanmadan kutulara gömülüp yedik.

Pazartesi günü ise farklı bir programımız vardı, elbise konusuna el atacaktık. Sabah 8:30da kalktım (iş yok ya erkenden uyandım!) kahvaltı, yoga derken saat 11'de boyacı geldi. Yarım saat kadar onunla konuştuk, evi gösterdik. Sonra annemle Emek 8.Cadde'nin başındaki
Alışveriş Home mağazasından çeyizlikler almaya gittik. Burası 2 katlı çok şeker bir mağaza. Üst kat nevresim takımları, yorganlar, havlular, alt kat tencere, tabak, çanak, ne ararsan var. Biz de bir pike takımı, bir nevresim takımı, 6 kişilik çay takımı, birkaç aksesuar aldık. Sıra günün asıl programına, kıyafet denemelerine geldi. Dikmen'de Çağrı diye bir mağaza var, ben nişan elbisemi oradan almıştım. İlk olarak oraya gittik; ve anneme 2, evet 2 elbise aldık. O kadar komik rakamlar ki düğünde giymese bile evde bulunsun, başka bir yere giyer diye aldık. Oradan Karum'a gittik, mağaza mağaza dolaştık, kardeşime çok şık bir mini elbise aldık. Böylece bizim tarafın kıyafet derdi bitmiş oldu (en azından worst case'ler tamam)

Bu akşam da ablalar için kıyafet bakacağız, dilerim işimiz rast gider. Ondan sonraki en önemli adım davetiyeler. Yarın akşam da o bitecek umarım!!
Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder