6 Ekim 2011 Perşembe

Netiket (Netiquette) - Sanal Görgü Kuralları


Etiket kelimesi Türkçe’de fiyatlandırmanın veya ürün özelliklerinin tüketiciye gösterilmesi için kullanılıyor. Ancak Fransızca’da ve diğer dillerde etiquette kelimesi sosyal yaşamdaki görgü kurallarını anlatıyor ve ticket- yani bilet kelimesinden geliyor. Bir sosyal ortama biletiniz ya da davetiyeniz varsa ancak o zaman giriş yapabilirsiniz. Bunun için de resmi kuralları bilmeniz ve diğer gereklilikleri yerine getirmeniz gerekiyor. Netiket (netiquette) kelimesi ise internet üzerindeki görgü kurallarını anlatıyor. Sosyal medyanın içindeki trafiğe ilişkin de belirli düzenlemeler sürekli tartışılıyor. Görgü kurallarının içinde ağızdan ağıza pazarlamanın da ayrı bir etiketi ve etiği var onun da sınırları ayrı bir tartışma konusu aslında.

Genel olarak etiketin altın kuralı, “size nasıl davranılmasını istiyorsanız siz de öyle davranın”dır. Etiketin olduğu yerde etik kurallar da daha iyi uygulandığı için daha “görgülü” davranmaya çalışmakta yarar var. İnternetteki görgü kullarının en belirgin olanlarını çuvaldızı kendimize batırarak sıralarsak:

Blog için: (http://bloggingwithoutablog.com/)

1. Bir blog yazısını ve diğer yorumları tam okumadan yorum yapmayın.

2.
Hiç bir blog yazısında yazarı ve yazılanları aşağılamayın.
3.
Birisi sizin bloğunuzu ziyaret ettiyse ve yorum yazdıysa en kısa zamanda siz de onunkini ziyaret edin.
4.
Birisi sizin bloğunuza olumsuz bir yorum yazdıysa onu silmekte tereddüt etmeyin.

Facebook için: (http://www.pcworld.com/businesscenter/)

1.
Sizi siz gibi gösteren bir profil resmi mutlaka olsun. Olduğunuzdan farklı gözükerek insanları hayal kırıklığına uğratmayın.
2.
Profil bilgilerinizde kendinizi çok abartmayın, yalan yanlış yazmayın, istediğiniz kadar bilgiyi koyabilme, istediklerinize gösterebilme özelliği bulunuyor. Özel yaşamınızı mümkün olduğunca gizleyin (evli olduğunuzu yazın ve çocukların isimlerini vermeyin, doğum gününüzü verin ama yılını yazmayın)
3.
Çoklu mesaj gönderimlerine cevap verirken sadece mesajı gönderen kişiye cevap verin. Çoklu cevap verdiğinizde “spam” yapmış durumuna düşersiniz.
4.
Duvar yazılarınızla haberleşerek program yapmayın, tüm arkadaşlarınızı davet etmiş oluyorsunuz. (Saat 7’de içmeye gidelim diye yazmayın.)
5.
Çok az arkadaşınızın anlayabileceği şakalar yapmayın, duvar yazınıza mesajlar atmayın.
6.
Facebook’un kendi gerçek yaşamımızın bir uzantısı olduğunu unutmayın ve her zaman kibar ve saygılı bir tonda yazışın.

Ekleme yaparsak;

- Bir kimsenin haberi olmadan onun resmini etiketlemeyin.

- Profil sayfasına gereksiz link atmayın.

- Sohbet ederken mutlaka zamanı olup olmadığını sorun ve kimseyi gerekmedikçe sohbet için rahatsız etmeyin.

- Gerçek yaşamda iyi tanımadığınız birisini sadece ortak arkadaşlarınız olduğu için “arkadaş” olarak eklemeyin, eklerseniz de saygılı bir şekilde nedenini yazın.

- Karşı cinsten tanımadığınız insanları rahatsız etmekten kaçının.


Twitter için: (http://www.themorningnews.org/) 

1. Çok kişiyi izliyorsanız ve çok az izleyiciniz varsa siz bir spamcısınız, kimse sizi istemeyecek.

2. Çok sık twit yazarsanız insanlar sizden bıkar.

3. Küçük ve özel diyalogları gizli tutun, başkaları okumasın.

4. Herkes özel günlerinizi ve kutlamalarınıza davetli olmadığı için bunları gizli tutun.

5. Size doğrudan gelen mesajları cevaplamak zorunda değilsiniz, ancak bunun da bir bedeli olabilir- siz yine cevaplandırmaya çalışın.

6. Bir soru sorduysanız mutlaka cevaplandırın.

7. Twitter’da kaba olan gerçek yaşamda da kabadır.


E-postalar için: (http://www.emailreplies.com/)
 


1. Sadece yazacağınız konuya odaklanın.

2. Her zaman yazılı iletişim kurduğunuzu unutmadan, tüm noktalama işaretlerini ve imla kurallarını kullanın.

3. Size sorulan soruları mutlaka cevaplandırın.

4. Gelen e-postaları mümkün olduğunca en kısa zamanda cevaplandırın, cevaplayamıyorsanız ofis dışındayım yazan otomatik mesaj gönderin ya da yazamama nedeninizi söyleyin. 5.
Gereksiz dosyaları eklemeyin. İlla ki bir dosya gönderecekseniz önceden izin alın- karşı tarafın kapasitesini kullandığınızı unutmayın.
6. Uzun cümlelerden, acil ifadesinden, BCC yapmadan toplu mesaj gönderimi yapmaktan her zaman kaçının.


Eğlenceli değil mi? Bilmekte fayda var :)

2 yorum:

  1. Çok yararlı bilgiler. Tanıdıklarımın arasında bu yazıyı mutlaka ama mutlaka okuması gereken insanlar var. Özellikle Facebook'ta fotoğraf etiketleme konusunda gereken hassasiyet gösterilmiyor. Ben bir de ''siz ve sen ''şeklindeki hitaplar konusunda ekleme yapmak istiyorum. Ancak çok samimi olduklarımıza sen diyebiliriz diye düşünüyorum. Bazı blog yazarı arkadaşlar rahatlıkla ''sen''diyorlar ve ben bunu pek şık bulmuyorum.

    İzin verirseniz bu yazıyı paylaşmak istiyorum.

    YanıtlaSil
  2. Çok çok haklısınız. İnsanlar artık günlük yaşantıda bile ilk kez gördükleri kişilere sen derken sanal ortamda ne demelerini bekleyebiliriz ki?

    Beğenmenize sevindim, paylaşırsanız daha da mutlu olurum. Sevgiler...

    YanıtlaSil