Apple'ın CEO'su, teknolojide devrim yapan, küçücük ekranlara dünyaları sığdıran insan dün gece vefat etti. Büyük insanlar neden hep böyle erken göçüyor, daha yapabilecekleri çok şey varken..
Apple ile geç tanıştım ben, geçen sene iphone4 ilk çıktığında Sevgilim hediye etmişti. Hani insanların listelere isim yazdırdıkları dönemde yılbaşı hediyesi olarak almıştı bana. iphone'dan önce cep telefonu benim için sadece cep telefonuydu. Konuşma ve bazı notları alma amaçlı kullandığım, mesajı bile çok nadir gönderdiğim bir alet. iphone kullananlara da sinir olurdum. Ne öyle ellerinde bir ekran gözler kilitlenmiş. Öyle olurdu ki, yazlıkta 6-7 kişi masada oturuyoruz, herkesin elinde bir iphone, herkes birbirine video izletir, faceden yazışır. Gerçekten aynı masada oturan insanlar face'den mesajlaşırdı. Bu tür kullanımlar beni soğutmuştu iphone'dan.
Ancak Sevgilinin hediyesiyle bütün bunları yutup ben de kullanmaya başladım. Boş olduğum bütün vakitlerde o minik ekranda yapacak birşeyler bulduğumu itiraf etsem de yanımda birisi olduğu zaman asla ve asla çantamdan çıkarmadığımı da söylemem lazım. Bakınız bir önceki post : Sana nasıl davranılmasını istiyorsan öyle davran.
Tabiki hepsinin yanısıra, iphone'un büyük bir buluş olduğu yadsınamaz. Aletten çok sisteminden, mantığından bahsediyorum. Apple'ın vizyonundan.. Allah bilir o beynin içinde daha ne planlar, hedefler vardı. Dilerim Apple çalışanları Steve Jobs'un anısına ihanet etmeyecek şekilde şirketin devamlılığını sürdürürler.
Eskiden paylaştığım bir yazıya link vermek istiyorum. Steve Jobs'ın Stanford Üniversitesi'nin açılışında yaptığı konuşma. Gerçek bir hayat dersi. İşte burada.
Vefatının üzerine sanal alemde birçok şey söylenmiş. Ben içlerinden en çok şunu beğendim:
Fajar Jay Fikri: Üç elma insanların hayatını değiştirdi: Adem’in elması, Newton’un elması ve Steve Jobs’ın elması.
Apple ile geç tanıştım ben, geçen sene iphone4 ilk çıktığında Sevgilim hediye etmişti. Hani insanların listelere isim yazdırdıkları dönemde yılbaşı hediyesi olarak almıştı bana. iphone'dan önce cep telefonu benim için sadece cep telefonuydu. Konuşma ve bazı notları alma amaçlı kullandığım, mesajı bile çok nadir gönderdiğim bir alet. iphone kullananlara da sinir olurdum. Ne öyle ellerinde bir ekran gözler kilitlenmiş. Öyle olurdu ki, yazlıkta 6-7 kişi masada oturuyoruz, herkesin elinde bir iphone, herkes birbirine video izletir, faceden yazışır. Gerçekten aynı masada oturan insanlar face'den mesajlaşırdı. Bu tür kullanımlar beni soğutmuştu iphone'dan.
Ancak Sevgilinin hediyesiyle bütün bunları yutup ben de kullanmaya başladım. Boş olduğum bütün vakitlerde o minik ekranda yapacak birşeyler bulduğumu itiraf etsem de yanımda birisi olduğu zaman asla ve asla çantamdan çıkarmadığımı da söylemem lazım. Bakınız bir önceki post : Sana nasıl davranılmasını istiyorsan öyle davran.
Tabiki hepsinin yanısıra, iphone'un büyük bir buluş olduğu yadsınamaz. Aletten çok sisteminden, mantığından bahsediyorum. Apple'ın vizyonundan.. Allah bilir o beynin içinde daha ne planlar, hedefler vardı. Dilerim Apple çalışanları Steve Jobs'un anısına ihanet etmeyecek şekilde şirketin devamlılığını sürdürürler.
Eskiden paylaştığım bir yazıya link vermek istiyorum. Steve Jobs'ın Stanford Üniversitesi'nin açılışında yaptığı konuşma. Gerçek bir hayat dersi. İşte burada.
Vefatının üzerine sanal alemde birçok şey söylenmiş. Ben içlerinden en çok şunu beğendim:
Fajar Jay Fikri: Üç elma insanların hayatını değiştirdi: Adem’in elması, Newton’un elması ve Steve Jobs’ın elması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder