5 Ekim 2011 Çarşamba

Bebiş Yokken Ev Çok Boş

Haftasonumuz çok güzel geçti. Cuma akşamı bir telaş çıktım işten, Sevgili ile buluştuk market alışverişi yaptık. İçkiler vs. aldık, mangal kömürü aldık. Eve gittik, ben tavukları hazırlamaya giriştim, Sevgili de mangalı yaktı. Saat 9-9:30 civarıydı misafirlerimiz geldi İstanbul'dan. Anneciği bebişin altını temizledi, besledi, uyuttu hemen. Biz de etleri pişirdik o sırada. Sofraya oturduğumuzda saat 11'e geliyordu ama olsun :)

Bebiş nasıl tatlı birşeydi. 1,5 aylık şu anda, sesi falan çıkmıyor arada gak guk birşeyler söylüyor, annesi hemen ilgileniyor, uyutuyor. Sakin bir bebekti, gazı olduğunda bile ortalığı ayağa kaldırmıyor, biraz mızmızlanıyor o kadar. Uykusu, beslenmesi herşeyi gayet düzenli şu anda. Evimizde iki gece kaldılar, ben ne gece ağlamasını duydum ne birşey. Gerçi ağlamış ama annesi hemen besleyince sakinlemiş yine.

Nasıl mis kokulu birşey! İnsan öpmeye, koklamaya hem kıyamıyor hem doyamıyor! Bir süre ikimiz de uzaktan izlemekle yetindik. Gitmelerine yakın iyice alışmıştık, hatta ben kucağımda uyuttum bile.

Cumartesi sabahı güzel bir kahvaltı yaptık. Bu arada Hemnes'in çok rahat olduğunu, çok güzel uyuduklarını söylediler. Bebişi de ortalarına almışlar, oooohh :) Onlar gelmeden birkaç saat önce kombiyi yakmıştım ev biraz ısınsın diye. Akşama doğru bir farkettik ki kombi çalışmıyor. Tabi biraz üşüdüler, hava da soğuyuverdi şanslarına. Kahvaltıdan sonra Ankara turu yapmak için Bilkent'e gittik. Çay kahve içtik, kampüs turu yaptık Sonra onlar Ankara turuna devam ederken biz eve döndük ve ben biraz uyudum. Uykusuzluktan hafif ambale olmuştum çünkü. Akşam Balıkçıköy'de buluştuk tekrar. Bebiş de oradaydı, arabasının içinde uyuyordu. Gürültüde bile çok rahat uyuyor, öyle alıştırmışlar. Faydası nedir, zararı var mıdır onu bilemem.

Çok geçe kalmadan eve döndük. Birer Türk kahvesi içtik, minnoş yine kalkıyor besleniyor, yatıyor uyuyor. Kendi halinde, sessiz. Saat 2 civarı biz de yattık, ertesi sabah hep beraber arkadaşlarımıza kahvaltıya gidecektik.

Pazar gününün bir diğer özelliği Evlilik Yıldönümümüz olmasıydı. Belki çok özel bir kutlama olmadı, ya da akşam romantik bir yemeğe çıkmadık; ama hayatım boyunca unutmayacağım bir gün oldu. Sabah kalktık, hazırlandık, önlü arkalı iki araba yola çıktık. Misafirlerimiz eşyalarını da topladılar, Pazar gecesi, kahvaltıya gideceğimiz evde kalacaklardı. Harika bir kahvaltı sofrasına oturduk, bu sırada söylemeden geçemeyeceğim, Superfresh'in Tepsi Böreği muhteşem bir şey. Üzerine yumurta sürüp fırına veriyormuşsunuz. Yapımı bu kadar kolay ama lezzeti harika. 1-2 kutu yedekte bulundurmak lazım.

Kahvaltımızı ettik, 50. çayımızı içtik, sofrayı topladık. Tam çıkalım mı, napalım derken bir baktık ki, üzerinde "1" mumu olan bir pasta geldi yanında şampanyayla. Misafirlerimiz o günün yıldönümümüz olduğunu unutmuşlar. Hatta duyunca da çok üzüldüler, keşke söyleseydiniz, sonraki hafta gelirdik falan dediler; ama biz hep birlikte kutladığımız için çok daha mutlu olduk.

Pazar akşamı ikimiz de pestil vaziyette koltuklara yığıldık. Mangaldan kalan yemeklerle güzel bir sofra kurduk. Saat 8de sarıldık, öpüştük, geçen seneyi andık hep. Bir sene ne kadar hızlı geçti dedik, inanamadık. Büyüdük dedik, güldük..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder