Hep mi vardı şimdilerde mi daha fazlalaştı bu kimlik bunalımı bilmiyorum. Kişisel bağlamda da, toplum bağlamında da geçerli söylediğim. Kime sorsan "Türkiye şöyle, Amerika böyle, biz niye öyle değiliz vs vs" gidiyor. Sonra söz Amerika'ya gelince, "efendim onlar da çok şımarık, yok kendini beğenmiş bilmem ne". Eee o zaman, biri kötü, biri iyi, bir tek sen misin yani mükemmel??? Sen hangisine aitsin ya da?
İşte yattığı yeri beğenmeyen, uzanamadığı ciğere de pis diyen insanlar, böyle ortada kalıyorlar bana sorarsanız. Ve bu çatışma insanların kişiliğine de yansıyor. Buraya göre fazla modern, hatta rüküş, Amerika'ya göre ise özenti insanlar çıkıyor ortaya. Tabiki hepimiz ithal ürünler, markalar alıyoruz, kullanıyoruz, günümüzde aksi mümkün değil zaten ama Amerika'yı da sen keşfetmedin ki kardeşim. Ne o öyle "her şeyi ben bilirim", "ben sadece Amerika'dan giyinirim", "buranın insanı şöyle, bilmemnesi böyle", "yurtdışında şunu şöyle yaparlar, burada ise böyle", "orası cennet gibi vallahi" tavırları?? Karşılarına geçip; "Çok beğeniyorsan git orada yaşa, seni tutan mı var??" diye bağırmak istiyorum. Tüm bu "ben yaşadım, ben gördüm" tavırları bana çok ucuz geliyor, devir internet devri sonuçta.
Bir de "herşeyi ben bilirim"ciler var ki, sizi asla ve asla dikkate almazlar. Düzenmiş, planmış, kuralmış, hiçbirşey önemli değildir. Birşey kendisine ters geldiyse o mutlaka yanlıştır ve değiştirilmesi gerekir. Sizin de onu itiraz etmeden yapmanız tabiki...
İşte böyle, bugün içimi döktüm size. Artık insanlara karşı nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum. Sürekli birşeyler isteyen bir insan değilimdir; ama belirli konularda insanlarla ortak çalışacaksak benim saygı gösterdiğim kadar karşı tarafın da saygı göstermesini isterim. Bunu göremediğim zaman çıngar çıkarmam, şikayet etmem, bas bas bağırmam mı gerekir, onu da bilmiyorum. Gereken oysa onu da yapabileceğimi pek sanmıyorum; ama bu karşıdakine "nasıl olsa sesi soluğu çıkmıyor, aynen böyle devam, çaktırma" deme hakkını verir mi? Bence vermez, vermemesi lazım -dı bir zamanlar.
Sanırım artık ben de geri kafalıyım... Bu yazının rengi de siyah kalsın...
İşte yattığı yeri beğenmeyen, uzanamadığı ciğere de pis diyen insanlar, böyle ortada kalıyorlar bana sorarsanız. Ve bu çatışma insanların kişiliğine de yansıyor. Buraya göre fazla modern, hatta rüküş, Amerika'ya göre ise özenti insanlar çıkıyor ortaya. Tabiki hepimiz ithal ürünler, markalar alıyoruz, kullanıyoruz, günümüzde aksi mümkün değil zaten ama Amerika'yı da sen keşfetmedin ki kardeşim. Ne o öyle "her şeyi ben bilirim", "ben sadece Amerika'dan giyinirim", "buranın insanı şöyle, bilmemnesi böyle", "yurtdışında şunu şöyle yaparlar, burada ise böyle", "orası cennet gibi vallahi" tavırları?? Karşılarına geçip; "Çok beğeniyorsan git orada yaşa, seni tutan mı var??" diye bağırmak istiyorum. Tüm bu "ben yaşadım, ben gördüm" tavırları bana çok ucuz geliyor, devir internet devri sonuçta.
Bir de "herşeyi ben bilirim"ciler var ki, sizi asla ve asla dikkate almazlar. Düzenmiş, planmış, kuralmış, hiçbirşey önemli değildir. Birşey kendisine ters geldiyse o mutlaka yanlıştır ve değiştirilmesi gerekir. Sizin de onu itiraz etmeden yapmanız tabiki...
İşte böyle, bugün içimi döktüm size. Artık insanlara karşı nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum. Sürekli birşeyler isteyen bir insan değilimdir; ama belirli konularda insanlarla ortak çalışacaksak benim saygı gösterdiğim kadar karşı tarafın da saygı göstermesini isterim. Bunu göremediğim zaman çıngar çıkarmam, şikayet etmem, bas bas bağırmam mı gerekir, onu da bilmiyorum. Gereken oysa onu da yapabileceğimi pek sanmıyorum; ama bu karşıdakine "nasıl olsa sesi soluğu çıkmıyor, aynen böyle devam, çaktırma" deme hakkını verir mi? Bence vermez, vermemesi lazım -dı bir zamanlar.
Sanırım artık ben de geri kafalıyım... Bu yazının rengi de siyah kalsın...