Bu sabah erken kalkmak isterken, 9:30'a kadar uyudum yine :( Erken kalkmak istememin sebebi Zurnacığın trafik muayenesi öncesi ruhsatta damga yeri kalmadığı için Ek-1 Belgesi almaktı. Kalkar kalkmaz hazırlandım, saat 10'u biraz geçe evden çıkmaya hazırdım.
Derken minik bir misafir geldi kapıya; artık 7. ayının ortalarına yaklaşan yeğenimiz, Adacık :) Nasıl sevimli, nasıl lokma birşey, uzun kirpikli, dört dişli, tombul yanaklı bir bebek. Öyle de güleryüzlü ki.. Allah tüm isteyenlere böylesini versin :) E tabi kapıya böyle bir tatlılık gelince işler beklemeye alınıyor. Yarım saat kadar oynadık Adacıkla ve ben 10buçuğu geçe çıkabildim evden.
11:15 gibi Emniyetin C Kapısındaydım. Yapılacak işlem çok basit; 49. vezneden EK-1 formunu alıp (ücret 1TL) yanındaki 48. veznede bilgilerinizi yazdırıyorsunuz (ücret 10TL). Tam formu alıp 48. vezneye geldim, görevliler önlerindeki camı kapatıp "yoğunluk nedeniyle 13:00'e kadar form almıyoruz" yazısını astılar. Ben de gittiğimden beri "abla yazalım" diyen seyyar daktilocuya formumu vermek zorunda kaldım ve onun peşinden ofisine doğru yürümeye koyuldum. (Bu arada geçen pazar aldığım ayakkabılarımdan hiç bahsetmedim. topukları biraz yüksek olduğu için bazen yürümekte zorlanıyorum, hala alışamadım) Evet, seyyar daktilocunun peşinden koştururken ve merdivenleri inerken, bir de topuğum takılmaz mı... 1-2 basamak tökezleyip, yere oturdum bir güzel :) Sonuçta elimde yazılı bir formum oldu ve saate baktığımda henüz 11:45i gösteriyordu.
Şimdi günün en güzel kısmını anlatacağım ve evet bununla çook gurur duyuyorum! Zurnacıkla ofise geldim, park yeri arıyorum. Arabalar yolun iki kenarına yanlamasına park ediyorlar ve sokak genellikle çok dar oluyor. Biraz dolaşıp tam bana göre bir yer buldum. Park etmeden önce hep arkamda araba var mı diye bakarım, genelde park etmem biraz uzun sürdüğü için park ederken kaç kişiyi sinir edeceğimi düşünürüm :) Bugün de arkamda bir araba vardı, ben de yolu en kısa sürede açma isteğiyle 1-2 manevra yaptım ve park yerine girdim. Arkamdaki adamın geçebileceği kadar yer açıldı, o da hareket etmeye başladı zaten. Tam yanımdan geçerken penceresini açtı (benimki de açıktı) ve "Helal Olsun" dedi.
DUYDUN MU SEVGİLİİİİİİMMM??!!! Ben ne zaman park etmek için geri vitese taksam, Sevgilim de saat tutmaya başlar ve tamam genelde iyi park için uğraşmam gerekir. Ama bugün bir dönüm noktasıdır, HAAAH! Başarılarımın devamını diliyorum :)
Not : Zurnanın aynalarındaki çizikler asla ve asla ben park ederken, kenara fazla yaklaşmam sonucu, demir tellere sürtünmesi nedeniyle olmamıştır. Kamuoyuna önemle duyurulur.
Derken minik bir misafir geldi kapıya; artık 7. ayının ortalarına yaklaşan yeğenimiz, Adacık :) Nasıl sevimli, nasıl lokma birşey, uzun kirpikli, dört dişli, tombul yanaklı bir bebek. Öyle de güleryüzlü ki.. Allah tüm isteyenlere böylesini versin :) E tabi kapıya böyle bir tatlılık gelince işler beklemeye alınıyor. Yarım saat kadar oynadık Adacıkla ve ben 10buçuğu geçe çıkabildim evden.
11:15 gibi Emniyetin C Kapısındaydım. Yapılacak işlem çok basit; 49. vezneden EK-1 formunu alıp (ücret 1TL) yanındaki 48. veznede bilgilerinizi yazdırıyorsunuz (ücret 10TL). Tam formu alıp 48. vezneye geldim, görevliler önlerindeki camı kapatıp "yoğunluk nedeniyle 13:00'e kadar form almıyoruz" yazısını astılar. Ben de gittiğimden beri "abla yazalım" diyen seyyar daktilocuya formumu vermek zorunda kaldım ve onun peşinden ofisine doğru yürümeye koyuldum. (Bu arada geçen pazar aldığım ayakkabılarımdan hiç bahsetmedim. topukları biraz yüksek olduğu için bazen yürümekte zorlanıyorum, hala alışamadım) Evet, seyyar daktilocunun peşinden koştururken ve merdivenleri inerken, bir de topuğum takılmaz mı... 1-2 basamak tökezleyip, yere oturdum bir güzel :) Sonuçta elimde yazılı bir formum oldu ve saate baktığımda henüz 11:45i gösteriyordu.
Şimdi günün en güzel kısmını anlatacağım ve evet bununla çook gurur duyuyorum! Zurnacıkla ofise geldim, park yeri arıyorum. Arabalar yolun iki kenarına yanlamasına park ediyorlar ve sokak genellikle çok dar oluyor. Biraz dolaşıp tam bana göre bir yer buldum. Park etmeden önce hep arkamda araba var mı diye bakarım, genelde park etmem biraz uzun sürdüğü için park ederken kaç kişiyi sinir edeceğimi düşünürüm :) Bugün de arkamda bir araba vardı, ben de yolu en kısa sürede açma isteğiyle 1-2 manevra yaptım ve park yerine girdim. Arkamdaki adamın geçebileceği kadar yer açıldı, o da hareket etmeye başladı zaten. Tam yanımdan geçerken penceresini açtı (benimki de açıktı) ve "Helal Olsun" dedi.
DUYDUN MU SEVGİLİİİİİİMMM??!!! Ben ne zaman park etmek için geri vitese taksam, Sevgilim de saat tutmaya başlar ve tamam genelde iyi park için uğraşmam gerekir. Ama bugün bir dönüm noktasıdır, HAAAH! Başarılarımın devamını diliyorum :)
Not : Zurnanın aynalarındaki çizikler asla ve asla ben park ederken, kenara fazla yaklaşmam sonucu, demir tellere sürtünmesi nedeniyle olmamıştır. Kamuoyuna önemle duyurulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder