Evet gerçekten de ne oluyor??
Şu sıralar yalnızca yeni bir pazarlama taktiği olduğunu düşünüyorum, kimse kusura bakmasın.
Dün akşam Stieg Larsson'un Ejderha Dövmeli Kız kitabını bitirdim. Bu kitap Millenium isimli bir üçlemenin ilk kitabı. Dünyanın her yerinde fırtınalar koparmış, okurken nerde olduğunuzu unutuyormuşsunuz, keşke başlamasaydım diyormuşsunuz falan filan. Ben çok fazla gerilim, cinayet kitabı okumam, altyapım daha çok CSI, CSI:Miami, Criminal Minds, Medium ve Monk'tan oluşmuştur. Bu türde okuduğum kitaplar Dan Brown kitapları, Grangé'nin Kızıl Nehirler'i ve belki 1-2 kitap dahadır. Şimdiye kadar bu kitaplar içerisinde beni en çok etkileyen Dan Brown kitapları olmuştur. Ejderha Dövmeli Kız ise (Stieg Bey de rahmetli oldu, şimdi arkasından konuşmak olmaz ama) güzel kurgulu, sağlam altyapısı olan (özellikle teknoloji ve bankacılık konusunda) orta seviyede sürükleyici bir macera kitabı.
Kahramanımız bir gazeteci ve mesleğindeki bir takım gelişmeler sonucu medyadaki popülerliği istemediği yönde artınca kendini 40 yıldır çözülemeyen bir cinayetin ortasında buluyor. Aslında konu ilginç, farklı noktalardan ipuçlarını toplayarak olayı sonuca ulaştırıyorlar. Yazar bu kitabı oluşturmak için çok çaba sarfetmiş ve araştırma yapmış; ama bana göre Uluslararası Bestseller olması için başka birşey olmalı, yani okurken waaaooww dedirtmeli falan. Bilmiyorum, bu dizileri izlemekten, her gün farklı senaryo görmekten hiçbir cinayete şaşırmaz mı oldum ne!!??
Benim için kitabın en heyecanlı yeri ise son 100 - 150 sayfasıydı. Orada gerçekten farklı bir kurgu, heyecan, sürükleyici birşey vardı. Ya bir de kahraman kızdım, bu kadar uğraştın olayı çözdün, o emniyet müdürüne de bi alo deyip anlatsana, adamın ömründen ömür gitmiş...
Her zaman olduğu gibi okuduğum için mutluyum, serinin devamını da okurum; ama international bestseller???
Şu sıralar yalnızca yeni bir pazarlama taktiği olduğunu düşünüyorum, kimse kusura bakmasın.
Dün akşam Stieg Larsson'un Ejderha Dövmeli Kız kitabını bitirdim. Bu kitap Millenium isimli bir üçlemenin ilk kitabı. Dünyanın her yerinde fırtınalar koparmış, okurken nerde olduğunuzu unutuyormuşsunuz, keşke başlamasaydım diyormuşsunuz falan filan. Ben çok fazla gerilim, cinayet kitabı okumam, altyapım daha çok CSI, CSI:Miami, Criminal Minds, Medium ve Monk'tan oluşmuştur. Bu türde okuduğum kitaplar Dan Brown kitapları, Grangé'nin Kızıl Nehirler'i ve belki 1-2 kitap dahadır. Şimdiye kadar bu kitaplar içerisinde beni en çok etkileyen Dan Brown kitapları olmuştur. Ejderha Dövmeli Kız ise (Stieg Bey de rahmetli oldu, şimdi arkasından konuşmak olmaz ama) güzel kurgulu, sağlam altyapısı olan (özellikle teknoloji ve bankacılık konusunda) orta seviyede sürükleyici bir macera kitabı.
Kahramanımız bir gazeteci ve mesleğindeki bir takım gelişmeler sonucu medyadaki popülerliği istemediği yönde artınca kendini 40 yıldır çözülemeyen bir cinayetin ortasında buluyor. Aslında konu ilginç, farklı noktalardan ipuçlarını toplayarak olayı sonuca ulaştırıyorlar. Yazar bu kitabı oluşturmak için çok çaba sarfetmiş ve araştırma yapmış; ama bana göre Uluslararası Bestseller olması için başka birşey olmalı, yani okurken waaaooww dedirtmeli falan. Bilmiyorum, bu dizileri izlemekten, her gün farklı senaryo görmekten hiçbir cinayete şaşırmaz mı oldum ne!!??
Benim için kitabın en heyecanlı yeri ise son 100 - 150 sayfasıydı. Orada gerçekten farklı bir kurgu, heyecan, sürükleyici birşey vardı. Ya bir de kahraman kızdım, bu kadar uğraştın olayı çözdün, o emniyet müdürüne de bi alo deyip anlatsana, adamın ömründen ömür gitmiş...
Her zaman olduğu gibi okuduğum için mutluyum, serinin devamını da okurum; ama international bestseller???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder