Evlerimizde, restorantlarda, otellerde ve aklınıza gelebilecek her yerde kızartma yapmak için kullandığımız yağların 1 litresi tam 1 milyon litre suyu kirletiyormuş. Yıllık, kullanılan ve lavabolara dökülen - dolayısıyla denizlere, nehirlere ulaşan, içme suyumuzu, denizlerimizi kirleten, yediğimiz balıkları zehirleyen- yağ tam 350 bin ton!!! Diğer bir deyişle bir yılda kirlenen su miktarı 350.000 x 1.000.000 (bunda da 6 sıfırı atsak ya, hesaplamak mümkün değil) !!!
Tablo bu kadar karamsarken; "adamcağızın biri biodizel üretmek maksadıyla 6 milyon dolar harcayıp bir fabrika kurmuş.Otellerden, bilhassa fast foodculardan olmak üzere lokantalardan, okullardan, evlerden KENDİ ARAÇLARIYLA yağ toplayacak...Ve bunları yakıta çevirecek... Hattı da var. 444 28 45. Arıyorsun geliyorlar.Yok... Bidonu ben kendim vereceğim, üstelik bidon başına şu kadar para vereceğim diyor...Yok...Garanti Bankası devreye giriyor, bidon başına şu kadar bonus yüklenecek kartınıza diyor... Yok...KİMSE TOPLAMIYOR!Hemen hemen bütün lokantalar, bütün oteller, bütün okullar, bütün kışlalar yılda 350 bin ton yağı şakır şakır lavaboya döküyor... Okulundan, oteline, lokantasından askerine HERKES yapıyor bunu!"
"Geçen sene 350 BİN tonun sadece 680 toncuğu toplanabilmiş. Gerisi lavabolardan nehirlere, göllere, denizlere dökülmüş. Olacak iş midir bu? Aklınız alıyor mu? Bu nasıl bir vatan sevmezlik, bu nasıl bir hainliktir? Bu ülke vatan uğruna ölür ama bir bidon yağ biriktirmez. Bu ülke insanı işsizlikten geberir ama bidon başına 15 liraya tenezzül etmez. Halbuki günde 4 bidon yağ eder ayda 1800 lira. Herhangi bir alışveriş merkezinden rahat rahat toplarsın her gün o kadar yağı. Benim aklım hakikaten almıyor. Ev kadınları yapmayacaklardır. Birikmiş yağ fikri tüylerini diken diken eder. Ama her gün binlerce litre yağ tüketen fast food zincirleri? Tatil köyleri? Yemek fabrikaları? Hiç mi vicdanınız sızlamaz? Hiç mi döktüğünüz yağlar nereye gider umursamazsınız? Devletin de umurunda değil. Ağır yasaklar ve cezalar getirdiler güya. Bugüne kadar tek kişiye ceza kesilmiş değil."
Son iki paragraf gazete köşesinden alıntıdır. Gerçekten çok merak ettim, arayıp en azından süreci öğrenmeyi düşünüyorum. Bir katkı sağlanabilse ne güzel olur, olmaz mı??
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder