Uzuuun bir aradan sonra hoşbulduk!
Buraya en son 29 Ekim haftasında yazmıştım, o günden beri hastayım. 29 Ekim'de bir misafirimiz gelecekti evimize, ben de 28inde evi derleyip toplayayım dedim. Süpürge, toz vs. Evi havalandırmak için de kapı, cam ne bulduysam açtım. Tabi temizlik yaparken terledim, sonra da cereyanda kaldım ve sonuçta hastalandım.
Bayramdan önceki haftayı ite kaka bitirmiştim ama hafta bittiğinde benim de pilim bitmişti. Bayramın 1. günü ziyaretlerimizi yaptıktan, ikinci günü de annemlere yemeğe gittikten sonra kalan günleri salonda yatarak geçirdim. Perşembe ve Cumayı izin alarak bağlamıştım zaten, iyi oldu, hiç evden çıkmadan 4-5 gün yattım. Hatta mikroplarımı Sevgilime de bulaştırdım, daha önce işten izin alamamış olmasına rağmen o da yattı. İyileştin mi diye sorarsanız hala tam değil! Grip öksürüğe döndü, sürekli öksürüyorum. Neyse, o da geçer herhalde.
Pazartesi işe başlamamla hayatımda önemli bir değişiklik için adım attım. Bundan sonra daha rahat, daha özgürüm. İçimde bitmeyen kabul edemediğim şeyler var hala, geçmeyen, iyileşmeyen yaralar. Uykularım kaçıyor geceleri. Bunlar da geçsin istiyorum ama beni büyütüp öyle geçsin. Hani "beni öldürmeyen şey güçlendirir" denir ya, o hesap.
Bir de yılbaşı telaşı başladı artık. Bu sene bütün aile yine bizde toplanacağız sanırım. Geçen seneki tombala eğlencesini bu sene Tabu ile katlayacağız. Müthiş bir gece olacağını şimdiden görebiliyorum.
Güzel günler, bizi bekler...