20 Mayıs 2012 Pazar

Okan'a Tebrikler

Okan Bayülgen, Kraliyet Ailesi programları kapsamında bir süredir duyma engelli vatandaşlar için çevirmen bulunduruyor biliyorsunuzdur.

Duyma engelliler için yapılan programı izlemiştim, anlama, kavrama, öğrenme açısından bizden hiçbir farklılıkları yok, hatta hep söylenilen espri anlayışlarının daha da gelişmiş olduğu. Bizler görme, duyma, söyleme yetilerimiz varken bile birbirimizi ne kadar yanlış anlıyoruz değil mi? Programa katılan bir genç kız söylemişti, biz birbirimizi yanlış anlamıyoruz diye. Bunun yolu dinlemekten geçiyor olabilir mi? Birbirimize laf yetiştirme telaşı içinde ne söylendiğini dinlemiyor olabilir miyiz??

Neyse benim asıl yazmak istediğim Okan'ın o programdan sonra iki çevirmeni kadrosuna dahil ettiği ve vazgeçmeden, ısrarla sürdürdüğü. Engelliler haftası 10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlandı. Keşke her öpüşme sahnesiyle acayip ilgili olan RTÜK bu konuda da bir karar alsaydı ve en azından haber, tartışma, yemek, kadın programları ve dizilerde çevirmen koyma zorunluluğu getirseydi.

Gerçi bunun için Engelliler Haftasını beklemeye de gerek yok ama...

Okan Bayülgen, Neslihan Kurt ve Tuğba Sarıçiçek ile yapılan bir röportaj için tıklayınızz...

19 Mayıs


Dün 19 Mayıs'tı, ülkemizin kurtuluşunun ilk adımının atıldığı, Atamızın bizlere armağan ettiği gün.

Bu sene birçok ilk yaşandı, ilk kez resmi tören yapılmadı, devlet erkanından sadece Gençlik ve Spor Bakanı Anıtkabir'e çelenk koydu. Diğerleri "bir cumartesi rahat rahat uyuduk" diye düşünmüşlerdir herhalde.

Biz onların yerine de gittik Anıtkabir'e, o kadar kalabalıktı ki... Genelkurmay 23 Nisan'da Anıtkabir ziyaretçi sayısını sitesinden kaldırmıştı, eleştiriler üzerine lütfen yayınlamıştı hatırlarsanız. Şimdi baktım ne TSK'nın sitesinde, ne Anıtkabir'in sayfasında göremedim yine. Onlar açıklasa da açıklamasa da ben oraya koşarak giden çocukların, ağlayarak giden anne babaların, dedelerin, ninelerin, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye bağıran çocukların, gençlerin ellerinde bayraklarıyla Anıtkabir'in bahçesini kıpkırmızı bir denize dönüştürdüklerini gördüm. Atamızın Mozolesi ise bir karanfil bahçesiydi.




M.C. Escher Sergisi

Of of offfff, ne çok şey birikti yine...

Gün içerisinde aklıma sürekli bir şeyler geliyor, şunu da yazayım, bunu da yazayım diye. iPhone'umuz da var aslında teknoloji çağına uyum sağlamalı; akla gelir gelmez 1-2 cümle yazmalı..

Neyse şöyle başlayayım; birkaç ay önce bizim şirketler grubumuz sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir sanat galerisi açtı. Kesinlikle kar amacı gütmeyen, tamamen genç yeteneklerin desteklenmesi için yapılandırılmış bir proje gerçek oldu. İlk sergi şirket sahibimizin kişisel koleksiyonunda parçaları içeriyordu. Tabii söz konusu galerinin açılması olunca haftalarca gelen giden bitmek bilmedi. Yabancı bir misafirin geleceği bir gün ben de nasibimi aldım galeri tanıtım gezilerinden; misafirle birlikte galeriye gittim, tercüme yaptım. Bu kişi Hollanda Büyükelçiliğinde çalışıyordu (görevini söylemeyeyim hadi) ve ben sunmuş olduğum tercümanlık hizmeti karşılığında Cermodern'de sergilenecek Escher sergisi açılışına davetiye kazandım.

2 Mayıs Çarşamba günü iş çıkışı gittik. Escher kim derseniz bir ressamdan çok bir grafiker. 1898-1972 yılları arası yaşamış, çok çılgın eserlerin sahibi. İsmini ilk duyduğumda tanıdık gelmemişti bana, meğer çizimlerini gayet iyi biliyormuşum. Siz de bilirsiniz mutlaka; hani sonu olmayan merdivenler resme bir yerden baktığınızda aşağı iniyormuş gibi görünür, başka açıdan baktığınızda yukarı çıkıyormuş gibi. Bu resimlerin sahibi M.C. Escher işte. En çok beğendiğim birkaç tanesini sizlerle paylaşıyorum :

Escher'in otoportresi

 
Gölet, 1952 - Bu resimden çok etkilendim, resim ormanlık bir arazide bir aracın lastik izinin içine dolan suyu yansıtıyor. Büyüleyici değil mi?
 
Düzlem Doldurma II, 1957 - Muhteşem çizgiler ve gerçeküstü yaratıcılık
 

M.C. Escher sergisi 5 Ağustos'a kadar CerModern'de açık, gezmenizi öneririm.
Sevgiler...

15 Mayıs 2012 Salı

Resim





Yukarıdaki resim pek şeker değil mi??

Fakat bilemediniz, 3 yaşındaki yeğenimin anneler günü için kuzenime yaptığı resim değil bu.

Canım Kocamın hıdrellez dileği :)

Aşkım ne tatlısın yahuuuuu....